Ecdadımız eski dönemlerde sıcaklıkları tarif ederken bazı terimler kullanırmış. Eyyam-ı Bahur da bunlardan bir tanesi olarak önümüze çıkıyor. Eyyam-ı Bahur, Zemheri, Hıdırellez, Nevruz gibi yılın belli günleri insanlar tarafından belli betimlemelerle söylenir. Bunlara; tecrübeler, dil, ırk, coğrafyanın büyük etkisi vardır. Eyyam-ı Bahur ise boğucu, yakıcı sıcaklıkların artmasına, çok sıcakların olduğuna işaret eder.
Kelime anlamı ise köken olarak “çok sıcak günler” anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Küresel ısınmanın etkisiyle yaz mevsimi eski yıllara göre çok sıcak geçiyor. Göller, dereler kuruyor, buzullar eriyor. Dengesiz endüstrileşme tüm dünyayı tehlike altına aldı.
EYYAM-I BAHUR SICAKLARI GELİYOR
Türkiye’de hava sıcaklıkları her geçen gün artıyor. Ağustos ayıyla birlikte Eyyam-ı Bahur sıcaklarının etkisi altına gireceğimizi söyleyen Prof. Dr. Şermin Tağıl, “Ülkemiz ağustosun ilk haftasında Eyyam-ı Bahur döneminde sıcak hava dalgası etkisi altında kalacak. Bu yıl, bu dönemin sıcak fakat Doğu Akdeniz’de yaşanacak bir alçak basıncın etkisiyle kısmen yağışlı geçme olasılığı yüksek. Bu kavurucu sıcaklıklar ve kuvvetli rüzgarlar, orman yangınlarını kaçınılmaz hale getiriyor. Diğer yandan, şiddetli sağanak yağışlar bu yazın başında öngörüldüğü gibi etkili oldu ve olmaya devam ediyor. Türkiye’de hava koşullarında yaşanan bu aşırılıkların en önemli nedenlerinden biri, son 13 aydır mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar yaşanması ve atmosferin buna bağlı olarak nem tutma kapasitesinin artması. Isınan yeryüzü, termal konveksiyonları kolaylaştırarak yağmur bulutlarının oluşmasına ve yağışın düşmesine neden oluyor. Ülkemize kuzeybatıdan ve kuzeyden giren daha serin hava kütlesi ile sıcak hava kütlesinin karşılaşması, nemli havanın soğumasına ve yağmur, dolu veya sağanak şeklinde yağışlara yol açıyor.” İfadelerini kullandı.
İlk yorum yapan siz olun