Eskiden ziyaretçilerin okumaları için gazete, dergi ve kitapların bulunduğu geniş, temiz ve nezih sohbet mekanlarıydı kıraathaneler. Giderek anlamından uzaklaştı. Sigara ya sağına kadar dumandan göz gözü görmez, kağıt oyunlarıyla zamanın boşa harcan dığı alanlara dönüştü. Ünlü yazar Ahmet Kabaklı’nın tek hayali eski kıraathaneleri canlandırmak, ölümünün 10. yılında kendisinin kurduğu Türk Edebiyatı Vakfı’nın girişimleriyle yeniden hayat buldu.
1978 yılında Türk Edebiyatı Vakfı ile Türk Edebiyatı Dergisi’ni kuran; 1997 yılında MEB ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından “yazarların şeyhi” anlamına gelen “Şeyhülmuharririn” unvanına layık görülen Ah-
met Kabaklı’nın en büyük isteğiydi Edebiyat Kıraathanesi.
Sanatseverlerin buluştuğu, sohbetedip çaylarını yudumladığı ve derin mev zuların tartışıldığı bir alan yaratma hayali Kabaklı’nın ölümünden 10 yıl sonra gerçek oldu. Sultanahmet’te II. Mahmud’un Cevri Kalfa adına yaptırdığı ve Osmanlı zamanında Sıbyan Mektebi olarak kullanılan tarihi bina, İstanbul İl Özel İdaresi ve Valiliğin desteğiyle restore edildi, geçtiğimiz aylarda hizmete açıldı. Amaç yeni kalemler yetiştirmek Ahmet Kabaklı’nın 1978 yılında Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Prof. Dr. Ayhan Songar ve Prof. Dr. Ömer Faruk Akün gibi önemli kişilerle bir araya gelerek Türk Edebiyatı Dergisi’ni kurdu.
Sultanahmet’te Çarşamba sohbetleri Sultanahmet’teki tarihi binaya 1983 yılında geçildikten sonra “Çarşamba Sohbetleri”nin başladığını hatırlatan Cemal Aydın,“Bu sohbetlerde Türkiye’nin önde gelen sanatçıları, fikir adamları, tarihçileri konuşuyordu. Öğrenciler yeni fikirlerle tanışıyor,meşhur yazarlarla buluşup soru sorabiliyordu. Tabii bunları yaparken vakıf binasına sahip olmak da kolay değildi. Çalışanların
maaşlarını verebilmek için alt katta ufak tefek kiralamalarla kazanç sağlanmaya çalışılıyordu” dedi.
Ahmet Kabaklı’nın eskiden yazarların şair-
lerin bir araya geldiği ünlü Marmara Kıraat-
hanesi’nin bir benzerini oluşturmak istedi-
ğini belirten Aydın, şunları söyledi:
“Ünlü yazar ve şairler eskiden Marmara
Kıraathanesi’nde toplanırdı. Tam anlamıy-
la bir ilim ve fikir yuvasıydı. Ahmet Kabaklı,
Marmara Kıraathanesi gibi bir yer olsun
istiyordu. Vakfa gelenlerin toplantıların ar-
dından muhabbetlerine devam edeceği,
çaylarını içeceği bir yer olsun. 19. yüzyıl
Osmanlı kahvehanesi tarzında döşenmiş
bir odası olsun. Gerek bu odada, gerekse
diğer mekânlarda edebiyatçılar, sanatçılar,
ilim ve fikir adamları bir araya gelsinler; bir
yandan çay, kahvelerini yudumlayıp, diğer
yandan dünyanın en seçkin Türk tatlıların-
dan tatsınlar; birbirleriyle fikir alışverişinde
bulunsunlar. Burası sanatçıların ve sanat-
severlerin buluşma noktası olsun. Yeri gel-
sin kitaplarını burada okusunlar istiyordu
ama ömrü vefa etmedi. İstanbul İl Özel İda-
resi ve İstanbul Valiliği’nin desteğiyle bina-
mız restore edildi ve ölümünün 10. Yılında kıraathane açılmış oldu.”
Edebiyat Kıraathanesi, Sultanahmet tramvay durağının hemen karşısında, Türk Edebiyat Vakfı’nın binasında bulunmaktadır.
Adres:
Divanyolu Cad. No:14
Sultanahmet / İstanbul
Tel: (0212) 526 16 15 – 527 50 32
Ahmet Kabaklı Kimdir?
Ahmet Kabaklı, edebiyat ve kültür hayatına hizmet etmiş; birçok yazar ve şairin yetişmesine vesile olmuş bir usta.1924’te Harput’ta doğdu, orta ve lise öğrenimini Elazığ’da aldı. 1948 yılında İstanbul Edebiyat Fakülte-
si Türk Dili Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi.1955 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’ne kayıt oldu. Eğitimini 1959 yılında tamamlayıp 1961 yılında İstanbul Barosu avukatlarına katılarak kısa bir süre avukatlık yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda edebiyat dersleri verdi. 1978 yılında Türk Edebiyatı Dergisi ve Türk Edebiyatı Vakfı’nı kurdu, ölünceyedek başkanlığını yaptı. 1995 yılından itibaren Türk Dil Kurumu asil üyeliğini sürdürdü. 1997 yılında MEB ve sivil toplum kuruluşları tarafından “Şeyhülmuharririn” unvanı verildi. Geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu 8 Şubat 2001 tarihinde hayatını kaybetti.
İlk yorum yapan siz olun